Kendini Kandırmaya Dair Şaşırtıcı Bir Gerçek; Önemli Olan Doğru Zamanda Kendini Kandırmak
Hayatımız söz konusu olduğunda inanıyor olduğumuz şeyler kafamızda
belirlenmişken bunlarla hiçbir bağlantısı olmadan davranarak yaşanılan bir
hayat derin bir hayal kırıklığı açığa çıkarır. Bununla da kalmaz kayda değer
miktarda rahatsızlık ve kaygı hissettirir; bir nedenden dolayı bu hale geliriz:
”kendimizi kandırmak”.
Neyse ki kendimizi kandırıyor olduğumuzu fark edebilmek için birkaç tane
işaret vardır. Kendi adımıza ya da diğer insanlar adına bahaneler üretmeyi
devam ettirmek, bir şeylere dair sorumluluk alamadığımızı kabul etmiyor
olmak, diğer insanları suçlamayı devam ettirmek, dayanılmayacak boyutta
algıladığımız gerçeklerden kaçmayı devam ettirmek ve de etrafımızdaki insanlar
bize meydan okuduğunda tehdit altında hissetmek.
Kendimizi kandırma hali hayatımızda aniden gelişmez, aslında çok uzun zaman
öncesinden başlamış kökleri vardır. O köklerin neler olduğuna bir bakalım:
Yetiştirilme tarzımız ya da içinde yaşadığımız kültür, ailemizden gördüğümüz
örneklerle kendimizi kandırmaya yol açar. Kendimize güvenimizin olmayışını
telafi etmek için yalan söylemek yani öz güven eksikliği, diğer kişiler tarafından
yargılanma korkusu, diğer kişileri memnun etme isteği ve bir zorluğa
katlanmaktan sonra acı veren düşüncelerden kaçma isteği hepsi beraber
kendimizi kandırmamızın kök salmış geçmişidir.
Kendimizi kandırmanın bir bedeli olmadığını sanmamak gerekir. Hatalarımızı
açıkça göremediğimiz için gelişimimizi zorlaştırır. Zihinsel ve duygusal
berraklığımıza gölge düşürür. Hissi yok etmeyi amaçlayan, bir tv dizisinin
bölümlerini art arda ve kısa zaman içinde izleme, fazla çalışma ve aşırı yeme
gibi davranışlara yol açar. Bize utanç ve suçluluk hissettirir. İlişkilerimizi
zayıflatır.
Kendimizi kandırmanın yararları da yok değildir. Bir savunma mekanizması
olarak korunmamıza yardım eder. Zorlu durumlarla karşılaşırken bize
motivasyon katar.